Posted by “`html
“Telefonuma TikTok uygulamasını yükleyebilir miyim?” diye soran bir çocuğunuza ne şekilde yanıt veriyorsunuz?
Bu bağlamda ebeveynler için rehber niteliğinde bir içerik hazırladık. Çocuklar sosyal medyaya gerçekten hazır mı? Onlara nasıl yaklaşmalısınız ve hangi yaş grubu sosyal medya kullanmaya başlamalı?
Öncelikle bazı verilere göz atalım.
Bir araştırmada gençlere çevrimiçi olarak nerelerde vakit geçirdikleri soruldu. %95’i ilk olarak YouTube’u belirtirken, TikTok, Instagram ve Snapchat da sıralamayı takip etti.
Peki, gençler sosyal medyada ne kadar zaman geçiriyor? Gençlerin %35’i en popüler sosyal medya platformlarından birine neredeyse sürekli bağlanıyor.
Gençlere sosyal medyayı tamamen kullanmamaları sorulduğunda, %54’ü sosyal medyadan vazgeçmenin oldukça zor olacağını belirtiyor.
Ayrıca 5 çocuktan 1’i siber zorbalık mağduru. Üzücü bir şekilde, gençler yüz yüze zorbalıktan daha az siber zorbalığı dile getiriyor. Bu durum, ebeveynlerin görevini daha da karmaşık hale getiriyor.
Sosyal medya için en uygun zaman ne zaman?
Sosyal medya platformları 13 yaş sınırı koysa da, çoğumuz bunun yalnızca bir formalite olduğunu biliyoruz. Çocuklar, yaşıtlarının sosyal medya kullandığını görünce dışlanma korkusu yaşayarak bazen ailelerinden habersiz sosyal medya dünyasına adım atıyorlar.
Çocukların beyin gelişimi, 20’li yaşlarına kadar tamamlanmıyor. Prefrontal korteks yani karar verme, risk analizi ve empati kurma becerileri ergenlik döneminde gelişiyor. Sosyal medya ise bu dönemdekilerde dikkat dağınıklığına ve sosyal onay bağımlılığına yol açabiliyor.
Birçok çalışma, 13-16 yaş arasındaki gençlerin sosyal medya kullanımının depresyon ve kaygı seviyelerinin artmasına neden olabileceğini ortaya koyuyor. Mükemmel hayat anlayışı, çoğu çocukta yetersizlik hissi oluşturuyor.
Hepimiz gibi çocuklar da sosyal medyada geçirilen zamanın uykusuzluğa yol açtığını biliyoruz. Kalitesiz uyku, gelişim süreçlerine zarar verebilir.
Hangi yaş aralığı daha uygundur?
Sosyal medya kullanım yaşı olarak 13 kabul edilse de, bu durum sadece yaş ile değil, duygusal ve zihinsel olgunlukla da bağlantılıdır.
Özellikle 7-12 yaşındaki çocukların sosyal medyadan uzak durması önerilmektedir. 13-16 yaş aralığında ise ebeveyn gözetiminde sınırlı sosyal medya kullanımı düşünülmelidir. Bu dönemde çocuklara dijital dünyada güvenli davranış kuralları da öğretilmelidir.
16 yaş sonrası, çocukların çoğu sosyal medyayı daha bağımsız bir şekilde kullanmaya başlasa da aşırı kullanımın önüne geçilmesi çok önemlidir.
Uzmanlar, yukarıda bahsedilen yaş aralıklarına genel bir bakış sunuyor. Ancak, çocukların ne zaman sosyal medyaya hazır olacağını belirleyen faktörler arasında sosyal ipuçlarını algılama yetenekleri, dürtü yönetimi ve eleştiriye duyarlılıkları gibi unsurlar yer alıyor.
Ebeveynler hangi adımları atmalı?
Bir noktadan sonra çocuklar sosyal medya dünyasına gireceklerdir ve bunu önlemek, özellikle bu dönemde epey zor. O halde ebeveynler bu süreci nasıl yönetmeli?
Çocuklarınızla sosyal medyanın potansiyel riskleri ve faydaları hakkında konuşmakla başlayabilirsiniz. Sınırların nedenleri hakkında açık olun. Unutmayın ki çocuklar anne babalarının davranışlarını örnek alıyor; bu nedenle kendi sosyal medya paylaşımlarınıza dikkat etmeyi ihmal etmeyin.
İnternet üzerinde kiminle konuşacakları ve hangi bilgileri paylaşmamaları gerektiği konusunda çocuklarınızla açık iletişim kurun. “Hadi Instagram’a bakalım, arkadaşlarının paylaşımlarını inceleyelim, bu davranışlar ne kadar kabul edilebilir?” gibi sohbetler ekleyebilirsiniz.
Sosyal medya kullanımını belirli saatlerle sınırlamak ise başka bir önemli adımdır.
Son olarak, unutmayın ki depresyonda olan bir çocuğunuz varsa algoritmalar, ruh hâline göre içerikler sunarak kaygıyı tetikleyebilir ve ruhsal durumunu olumsuz etkileyebilir.
Peki sosyal medyanın çocuklara hiçbir faydası yok mu?
Sosyal medya dikkatlice yaklaşılması gereken bir platform olsa da bazı faydaları da bulunmaktadır.
Anket verilerine göre çocukların %58’i sosyal medyanın kendilerini daha kabul edilmiş hissettirdiğini belirtirken, %80’i arkadaşlarının hayatında gerçekleşen olayları takip ederek daha fazla bağlantı kurduğunu söylüyor. %67’si ise zor zamanlarında destek bulmanın önemli bir şey olduğunu belirtiyor.
%71’i de sosyal medyayı yaratıcı yönlerini ortaya koymak için bir alan olarak görüyor. Ayrıca haber alma kapasitesi yüksek olduğundan, dünya görüşlerini geliştirme noktasında bunu avantajlı buluyorlar. Dijital okuryazarlık ise gençlerin iş hayatındaki becerilerine katkı sağlıyor.
Sonuç olarak, bu bir denge kurma meselesidir. Sosyal medya çocuklara büyük fırsatlar sunabilir, ancak potansiyel zararlarını da göz ardı etmemek önemlidir. Bu noktada ebeveynlerin rolü büyük. Sosyal medya platformlarının kısıtlama özelliklerini kullanarak çocuklarınız için daha güvenli ortamlar yaratabilirsiniz.
Önerilen diğer içerikler:
“`